Öğrenmenin Geleceğinde Öğrenmenin Kişiselleştirilmesi, Öğrenme Analitiği Ve Yapay Zeka
Yeni dünya düzeninde artık kurumların ekosistemlerini ve organizasyonlarını yeniden kurguladıklarını görüyoruz. Kurumların sürdürülebilirliklerinin konuşulduğu bu günlerde eğitim ve gelişimin kritik hale gelmesi, yapılan çalışmaları sadece yetkinlik açığı gidermenin ötesine taşımaya başlamıştır. Özellikle çalışan bağlılığının sağlanması başta olmak üzere, yeni iş modellerine bağlı yeni yetkinliklerin kazandırılması, mevcut yetkinliklerin güçlendirilmesi, geçmişten farklı bir stratejik önemi karşımıza çıkarmaktadır.
Buna göre kurumsal eğitim gelişimin sürekliliği ve erişilebilirliği, fırsat eşitliği dahilinde sunulması, hızlı değişime uyumlandırılabilir olması hemen her kurumun gündemindedir. Eğitim ve gelişimin kurumun stratejilerine ve iş hedeflerine hizalanmasını sağlayabilmek için raporlanabilir olması, farklı analizlere imkan tanıması, sürecin olmazsa olmazı haline gelmiştir
Tüm bunlar bir araya geldiğinde teknolojinin, işleyişin tam merkezine oturduğu ve gelişmeleriyle birlikte eğitim ve gelişimin geleceğine ışık tuttuğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Teknoloji, öğrenmede yeni açılımlar yaratmakla kalmayıp, geçmişten bugüne taşıdığımız pek çok kavrama da yeni anlamlar ve boyutlar kazandırmaya başlamıştır. Bunlardan biri, son dönemlerin en çok konuşulan kavramlarından biri olan kişiselleştirilmiş öğrenmedir.
2018’de elearning Industry’de yayınlanan bir yazıdaki araştırma sonucuna göre, kurumların %94’ünün kişiselleştirmenin başarı için kritik olduğunu, %77’sinin de kişiselleştirmenin çalışan katılımı ve bağlılığı için hayati olduğunu düşündüğünü görmüştük. (https://elearningindustry.com/value-of-personalised-learning-5-stats-proving)
Bunula birlikte bu kavramın yeni bir kavram olmadığını ancak teknolojinin yarattığı yepyeni fırsatlarla son yıllarda tekrar popüler hale geldiğini hepimiz biliyoruz. Bu popüleritede öğrenme analitiğinin önemli bir etkisi bulunmaktadır.
Çevrimiçi ortamlarda yaşanan gelişmeler, e-öğrenmenin kurumsal eğitim gelişim dünyasında yaygınlaşması, veri analitiği yöntemlerinin öğrenme süreçlerine uyarlanması olarak öğrenme analitiğini karşımıza çıkarmıştır. Bu alanın aşağıdaki gibi geniş bir yelpazede fırsatlar yarattığını söyleyebiliriz. Örneğin; (https://www.enocta.com/blog/veri-analizleri-ve-ogrenme-analitigi-ile-kisisellestirilmis-deneyim)
· Çalışanların gelişim ihtiyaçları, öğrenme alışkanlıkları, ilgilerini analiz edebilmek, buna bağlık olarak da kişiselleştirilmiş gelişim ortam ve fırsatları sunarak, kişilerin sürekli öğrenmesini desteklemek.
· Öğrenenlere kendi performans ve başarıları ile ilgili ayna tutarak kişisel farkındalık oluşmasını sağlamak.
· Öğrenenlere ne öğrenecekleri ile ilgili bilgi sahibi oldukları seçimler yapma şansı tanıyarak onlara sürekli gelişim beceri ve yetkinliklerini kazandırmak
· Hem öğrenenlere hem de öğrenme ortamlarını tasarlayan ve yönetenlere anlık geri bildirim sunarak deneyimi iyileştirmeye yönelik aksiyonların belirlenmesi için yol açmak.
· Daha kaliteli ve verimli öğrenme ortamları ve süreçleri için öğrenme ve gelişim alanında inovasyona destek olmak.
Bu süreçlerin bir diğer popüler aktörü olarak da yapay zeka uygulamalarını söylemek yanlış olmayacaktır.
Yapay Zeka Uygulamalarının Kurumsal Eğitim &Gelişimin Geleceğindeki Kritik Rolü
(Bu konuyla ilgili okuyacağınız bilgileri geçtiğimiz yılın son çeyreğinde hayatımıza giren ve yıkıcı bir dönüşümün içinde olduğumuzu bize bir kez daha gösteren ChatGPT ile hazırladım. Tabii şu an için ChatGPT ile çalışırken verilerin doğruluğunu teyid etme ihtiyacınız olabilir ama yine de şimdiden işimizde, araştırmalarımızda bize öncesinde hayal edemediğimiz bir hız kazandırdığını söyleyebiliriz.)
Bu konuyu ilk aşamada öğrenen ve eğitim profesyonelleri açısından 2 perspektiften değerlendirebiliriz.
Yukarıda da belirtildiği üzere yapay zeka, kişiselleştirilmiş öğrenmeye büyük bir katkı sağlamaktadır. Kişiselleştirilmiş öğrenme, öğrenenin bireysel özelliklerine ve öğrenme ihtiyaçlarına uygun olarak farklı eğitim yöntemlerinin ve öğrenme deneyiminin tasarlanma sürecidir. Dolayısıyla bu süreçte yapay zekanın katkısını öğrenen açısından ele aldığımızda;
· Yapay zeka, öğrenenlerin öğrenme süreçlerini takip ederek öğrenme hızlarını ve öğrenme stillerini anlayabilir. Bu sayede, öğrenme deneyimleri kişiselleştirilerek, öğrenenlerin ihtiyaç duydukları desteği sağlayacak öğrenme materyalleri ve yöntemleri sunabilir.
· Öğrenenlerin performanslarına göre, yapay zeka destekli bir sistem, kişilere özelleştirilmiş geri bildirimler ve ödevler sunarak, ihtiyaç duydukları kazanımı edinmelerine yardımcı olabilir.
· Yine yapay zekanın kullanacağı geribildirim, pekiştirme ve iletişim kurgularıyla öğrenenlerin konuyu daha etkili bir şekilde öğrenmeleri sağlanabilir ve öğrenme deneyimlerini daha keyifli ve verimli hale getirilebilir
Bu konudan bağımsız olmamakla birlikte eğitim profesyonelleri açısından neler sağlayabileceğini de şöyle özetleyebiliriz;
· Öğrenenin performansının izlenmesi: Yapay zeka algoritmaları, katılımcıların performansını izlemek ve öğrenme zorluklarını tespit etmek için kullanılabilir.
· Öğrenenin desteklenmesi: Yapay zeka, öğrenenlerin sorularına cevap vermek veya yardımcı olmak için kullanılabilir. Chatbotlar bunlara örnek verilebilir.
· Öğrenme materyallerinin özelleştirilmesi: Yapay zeka, kişilerin öğrenme tarzlarına uygun olarak özelleştirilmiş öğrenme materyalleri oluşturmak için kullanılabilir. Örneğin, kişilerin öğrenme stilini, ilgi alanlarını ve öğrenme ihtiyaçlarını analiz ederek öğrenme materyalleri özelleştirilebilir.
· Öğrenenlerin, öğrenme ihtiyaçlarına uygun şekilde özelleştirilmiş öğrenme planları oluşturmak için kullanılabilir. Katılımcının gelişime ayırabildiği zaman, zaman dilimi vb konuların da izlenmesi yine bu planlamanın hayata geçirilmesinde özelleştirilmiş bir süreç yürütülmesine yardımcı olabilir.
· Öğrenme motivasyonu sağlanması: Kişiye uygun, doğru zamanda iletişimle öğrenme motivasyonu desteklenebilir.
· Eğitim programlarının geliştirilmesi: Yapay zekanın, gelişim ihtiyaçlarının belirlenmesinden, içerik üretimine, program kürasyonundan, ölçme değerlendirmeye kadar pek çok konuya dahil olabilmesi, kurum içerisinde ihtiyaç duyulan programların geliştirilmesinde önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Özellikle son aylarda hayatımıza giren ChatGPT gibi gelişmelerin bu alanda hayal edilenin ötesinde gelişmeleri kısa sürede tecrübe edeceğimizin bir işareti. Bu da beraberinde eğitim gelişim profesyonellerinin yeni yetkinlikler kazanmasını kaçınılmaz hale getiriyor.
Peki önümüzdeki günlerde eğitim yöneticilerinin bu gelişmelerden etkin yararlanabilmesi için sahip olması gereken yetkinlikleri ne olabilir?
1. Veri analizi yetkinliği: Yapay zeka teknolojileri, büyük miktarda veriyi işleyerek öğrenen performansını ve öğrenme ihtiyaçlarını belirleyebilir. Bu nedenle, eğitim yöneticileri veri analizi becerilerini geliştirmeli ve verileri doğru bir şekilde yorumlamalıdırlar.
2. Yapay zeka teknolojileri hakkında bilgi: Eğitim yöneticileri, yapay zeka teknolojileri hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. Yapay zeka teknolojilerinin nasıl çalıştığını ve kullanılabileceğini anlamak, doğru kararlar vermek ve teknolojileri etkin bir şekilde kullanmak için önemlidir.
3. Duyarlılık ve etik bilinci: Yapay zeka teknolojilerinin kullanımı, bazı etik ve sosyal sorumluluk sorularını da beraberinde getirir. Eğitim yöneticileri, bu soruların farkında olmalı ve yapay zeka teknolojilerinin kullanımı ile ilgili kararları alırken, etik ve sosyal sorumluluk ilkelerini göz önünde bulundurmalıdırlar.
4. İnovasyon yetkinliği: Yapay zeka teknolojileri hızla gelişmekte olan bir alandır. Eğitim yöneticileri, yapay zeka teknolojilerini kullanarak inovasyonu desteklemeli ve sürekli olarak yeni ve yenilikçi uygulamalar keşfetmelidirler. (Powered by ChatGPT, edited by İdil Denizciler Dinç)
İdil Denizciler Dinç