Konuşmayı Beklemek Dinlemek Değildir.
İyi bir yönetici olmayı hep isteriz. Hem kendimizi başarılı hissetmeye ihtiyacımız olduğu için, hem de iyi olmanın bize sağladığı bir çok avantajdan faydalanmak adına başarılı olmaya ihtiyaç duyabiliriz
İyi yönetici olmak bir çok beceri gerektirir ve başarılı olan yöneticilerin en sık bahsedilen özelliği ise dinlemektir.
Bir çok insan özellikle her şeyin inanılmaz hızla değiştiği ve odaklanmanın zorlaştığı bu günlerde dinlemek konusunda sorun yaşayabilmekte.
Çünkü kafamızın içerisindeki gürültüyü susturmak ve kendimizden başkasına tüm dikkatimizi vererek, atalarımızın da dediği gibi ‘’ can kulağı ile dinlemek ‘’ önemli bir beceri haline geldi.
Dinlemenin değerini bir hikaye ile anlatırsam daha kalıcı olacağını düşünüyorum.
Zamanın birinde birbirine komşu iki ülke vardı ve bu iki ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri ve bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatı bulurlardı.
Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı. İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı. Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti.
Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi. Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu.
Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar: “Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum. Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir. Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir. O heykeli bulunca bana haber ver.”
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı. Üç altın heykel gramına kadar eşitti. Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı. Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler.
Günler geçti. Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuştu ve kimse çözüm bulamıyordu. Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi. İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç, hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı.
Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı. Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi.
Teli birinci heykelciğin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı.İkinci heykele de aynı işlemi yaptı. Tel bu kez diğer kulaktan çıktı.Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı. Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu.
Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:
“Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir.Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değildir.En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır.Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim.
Karşımızdakini dinlemek için ihtiyacımız olan ilk şey mevcut tüm gündemlerimizi bir kenara bırakıp, anlatan kişiye tam odaklanarak, o an orada olmaktır. Konuşana karşı hissettiklerimizi, eski yaşanmışlıklarımızı o an unutup kişi hakkında , varsayım ve ön yargılarımızı dinleme eylemine karıştırmadığımız zaman sağlıklı bir dinleyeci haline gelmiş oluruz.
Karşımızdaki kişinin söylediklerini doğru anladığımızı teyit edecek sorular sormak o anda orada olduğumuzun göstergesidir.
Örneğin ‘’Geçen gün yaptığımız toplantıda seni yeterince iyi anlamadığımı ve kendini ifade etmen için yeterli zaman vermediğimi söylüyorsun doğru mu anlıyorum ? ‘’ Gibi.
Birisinin sizi tüm dikkatini vererek dinlediğini, anladığını belirten bir beden dili kullandığını, asla sözünüzü kesmediğini, konuyla ilgili sorular sorduğunu ve tam anlamıyla o kişiye kendinizi rahatça ifade edebildiğinizi düşünün.
O kişiye karşı ne hissedersiniz ?
Saygı, minnettarlık belki ufacıkta olsa sevgi hissedersiniz . Karşı taraf artık güçlü bir birey olarak hayatınızda yer alabilir. Başarılı liderler ve yöneticiler can kulağı ile sizleri dinleyerek gönüllerinizdeki tahtlara böyle otururlar.
Konuşmanın bitmesini bekleyerek dinleyen bir kişiye ise söylenecek tek bir söz vardır.
Konuşmayı Beklemek Aslında Dinlemek Değildir .
25 yılı aşkın bir süre bankacılık ve sigortacılık sektöründe satış ve pazarlama ekiplerinin kuruluş aşamalarında görev yapmış ve eğitimler vererek ekiplerinin gelişiminde önemli roller oynayan S.Yasemin Sayın 2019 yılından beri Tim Danışmanlıkta yetkinlik gelişimi alanında eğitmen olarak çalışmaktadır. Sola Unitas CA “Advancing the Path to Core Coaching Masteries” programı bitirmiş ve profesyonel koç olmuştur. Yönetici ve takım koçluğu konusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Bir erkek çocuğu annesidir. Fotoğraf sanatıyla ilgilenmekte, seyahatlerinde farklı yüzlerde hikayeler arayarak senaryolar geliştirmektedir. Bunları anlattığı kişisel bir bloğa sahiptir.