ÖZLEM ÖZARDA
ÖZLEM ÖZARDA

Duyusal Markalama

İnsanoğlunun varoluşundan bu yana, çevresi keşfedip tanıması ve diğer insanlarla iletişiminde kullandığı yegane araç duyuları olmuştur. Bugün sahip olduğumuz tüm bilgilerin kaynağı duyularımızdır. Daha anne karnında fetüs halinde iken başlıyor insanoğlunun duyusal yolculuğu. Sevme, korkma, beğenme, sevmeme, kabul etme veya etmeme gibi günlük hayatta aldığımız pek çok kararımızın arkasında da duyularımız yer alıyor, bizler çok farkında olmasak da.
Günümüz dünyasında, duyuların insanın karar mekanizması üzerindeki güçlü etkisini keşfeden üreticiler, tüketici ile bir bağ kurup markalarına sadık tüketiciler geliştirmek için yeni yöntemler geliştirmektedirler. Sadece görsel ve işitsel değil tüm duyulara hitap edecek şekilde markalarını somutlaştırma durumu "duyusal markalama" olarak isimlendirilmektedir.
Yapılan pek çok çalışmada tüm duyulara hitap eden ürünlerin tüketiciler tarafından daha hızlı benimsendiği ve bu sayede marka ile duygusal bir bağ kurdukları ortaya konmuştur. Bu sebeple artık üreticiler markalarını sadece slogan, ses veya renk üçlüsü üzerinde değil, tüm duyulara hitap edecek şekilde dizayn etme çabasındadırlar. Reklamını izleyip, sesini veya sloganını duydukları bir ürünü dokunsal ve kokusal olarak da deneyimleyen tüketiciler için o marka diğerlerinden farklı ve özel bir noktada konumlanmaktadır.
Duyuların sihirli gücünü markalarına taşıyabilen üreticiler gelecekte de büyümeye ve sadık tüketicilerini arttırmaya devam edeceklerdir. Kendimizi özel ve değerli hissettiren ya da bizi mutlu eden ürünleri ve markaları tercih etmiyor muyuz? Kendimizden bir şeyler bulduğumuz markalarla özdeşleşmiyor mu tercihlerimiz? Rengini sevmediğimiz bir kazağı giymiyor, tadı veya kokusundan hoşlanmadığımız bir gıdayı tüketmiyor, tenimizi rahatsız eden bir kumaşı tercih etmiyoruz. Bazen bir markanın sloganı, bazen sesi, bazen de dokunsal özellikleri bizi cezbediyor. Düşünsenize beş duyunuza da hitap eden, tam bir duyusal şölen vaad eden ürün seçeneklerinin arttığını. Ne dersiniz, fena olmaz mıydı?
Buradaki yazılar yazarların görüşleri olup TEGEP’in resmi görüşü değildir. TEGEP Gizlilik Politikasına buradan ulaşabilirsiniz.