Anlatıcının Yolculuğu 6!
:Rizz / Karizmatik Anlatıcı
Rizz: Karizma, Tarz, Cazibe, Çekicilik. (Oxford Dictionary Yılın Kelimesi 2023)
Üniversite yıllarımın çoğunluğu Manisa’da Celal Bayar Üniversitesi’nde geçti. O yıllarda gündüzleri drama öğretmenliği yapıyordum. Akşamları İzmir’den Manisa’ya gitmek için otostop çekip bazen derse giriyordum. Genelde bazen derse giriyordum. Çoğunlukla tiyatro topluluğunun provalarına katılıp, topluluk üyelerimizin sahne eğitimlerini sağlıyordum.
Üniversite içerisinde farklı olmak bizlere ayrı bir duruş kazandırmıştı. Öğrenciler içerisinde biliniyor, görüşlerimiz alınıyor, dekanlık tarafından yapılacak projelere davet ediliyorduk. Farklı olmak, karizmatik gözükmek bize tanınırlık kazandırmıştı. Daha doğrusu farklı olduğumuzu zannetmek. Derslere girmiyor, günün çoğunluğunu sahne provalarında geçiriyor, ellerimizde tiyatro metinleri ile çimlerde oturuyorduk. Zaman zaman üniversitenin sahnesine gelen gösteri ve konuşmaları eleştirmek, onları taşa tutmak da farklı olduğumuzu vurgulamanın başka bir boyutuydu.
Karizmatik Anlatıcı kavramını ilk o yıllarda düşünmeye başladım. Hayır hayır karizmatik olan biz değildik. Gelin anlatayım…
Sahneye bir liderlik konuşması geldiğini duyup hemen salona koştuk. Sahnede mor renkli işe alım firmasından genç bir çocuk vardı. Tabi taşa tutmak bizim adetimiz olmuş konuşmacı bir pot kırsa diye bekledik. Bekledik, bekledik, bekledik…
Konuşmacı bizleri ayakta görüp çoktan odağına almıştı bile. Kendimizi bir anda ön sırada otururken bulduk. Yaşı bizden 4-5 yaş büyük bir çocuk sahnede kariyer yolculuğunu ve liderlik becerilerini anlatıyordu. Şirketinin ona kazandırdığı becerilerden bahsederken tüm salonda ‘’Acaba ne kadar para kazanıyor’’ sorusu içten içte yankılanıyordu.
Bizden 4-5 yaş büyük o çocuk üniversiteye şirketinin sağladığı son model bir araba ile gelmiş, üzerinde ütülü kumaş pantolonu ve Ayşe Teyze tarafından yıkanmış bembeyaz gömleği ile adeta ben buradayım diyordu.
Doğru diksiyon ile konuşması, az kelimeler ile çok şey anlatması, kelimeleri seçerek konuşması, hazırlıklı ve bilgili tavrı, kimseyi kırmadan yaptığı espriler, alçak gönüllülüğü, ağır başlı duruşu pahalı saati ve ayakkabısının çoktan önüne geçmişti.
Sahnedeki konuşmacı çocuğu izlerken beynimin içerisinde bir yerlerde ufak bir düşünce parladı. Sonra anladım ki yalnız değilmişim. Hepimizin beyninde ‘’Bir gün ben de böyle olabilir miyim? Üniversiteme ben de böyle gelebilir miyim? O çocuk ile aynı şirkette çalışabilir miyim?’’ soruları yankılanıyordu.
Hepimiz o konuşmacının bizlere sihir tozları serptiğin düşündük. Fareli köyün kavalcısı gibi gözlerimizi kırpmadan onu izledik. Siz merak etmeden anlatayım konferans sonrası otostopu o konuşmacının arabasına çektim ve İzmir’e kadar yolda sohbet ettik :)
Şimdi benim başımdan geçen bu minik hatırayı daha büyük düşünün. Hatta o kadar büyük düşünün ki gelmiş geçmiş en karizmatik lider aklınıza gelsin.
İsmini söylememe gerek bile kalmadan hepimiz aynı kişiyi düşündük bile.
Sahnede bir anlatı yaparken onun gibi olduğunuzu düşünün. Yavaş adımlar ile ilerliyorsunuz. Bir eliniz ceketinizin üzerinde ve gözlerinizi yavaşça seyircilere doğrultunuz. Tüm salon dikkatle sizi izliyor. Ağzınızdan çıkacak her kelimeyi unutmamak için bekleyen seyircilerle dolu salon. Gülümsemenizi yakalamak isteyen eller telefonlarının fotoğraf kameralarını açmış bekliyorlar.
İşte bahsetmek istediğim his tam olarak da bu.
Alman düşünür ve sosyolog Maw Weber’in Karizmatik Lider kavramına benzer biz çizgideyiz aslında. “Karizmatik liderler, olağanüstü yeteneklerle kutsanmış kişiler”dir. Diyor Weber.
Karizmatik anlatıcılar ise bunu karşıya konuşmaları ile hissettiren kişilerdir. Anlatıcı olağan üstü yeteneklere sahip olmayabilir, özel dikim kıyafetleri de olmayabilir, hatta bir ülkeyi kurtarmasına gerek de olmayabilir. Karizmatik anlatıcı tüm bu duyguları seyircilerine hissettirebilendir.
Tıpkı üniversitedeki o çocuğun şirket masraflarını kısmak için İstanbul’dan Manisa’ya saatlerce araba ile gelip, en yakın benzinlik tuvalet kabininde kıyafetlerin değiştirip, akşam bir an önce evine dönmek istemesi gibi. Var olanları değiştirmek değil iyi anlatmak anlatıcının becerisini ortaya çıkartıyor.
Tıpkı bir cümle ile öldükten sonra dahi onu hiç görmemiş insanlara aynı etkiyi, duyguyu, hatıraları yaratmak gibi.
''Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.'' Mustafa Kemal Atatürk
Karizmatik Bir Anlatıcı İçin Benim Adımlarım:
- Sihirli bir gücünüz olduğunu hissettirmek,
- İnsanlara sempati bir his yaratmak,
- Katılımcıların ihtiyaç ve duygularını önceden bilmek,
- Lider arayışında olan katılımcılara dokunabilmek,
- İnsanların yapmadığı şeyleri deneyen ve cesur olan bir konuşmacı olabilmek,
- Hatalarını fark eden ve kabul etmiş bir anlatıcı olmak,
- Yapamadığı becerileri kabullenmek ve geliştirmek,
- Sorun ve kaosa takılmadan çözüm aramak.